19 Şubat 2009 Perşembe

Peru'da Türkiye U-17 Takımı





Dünya dördüncüsü olduğumuz Peru'daki turnuvanın ardından 2 sezon geçti ve o turnuvanın gençleri dünyanın dört bir yanındalar şimdi. Bu turnuvanın dünya ve ülkemiz futbolu üzerinde etkilerine birlikte göz atalım

FIFA U-17 Dünya Şampiyonası kamuoyumuzca gereken ilginin gösterilmediği bir turnuvadır. Belki boyalı basın, belki beyaz camda göremediklerimiz bizim bu ilgisizliğimizin sebebidir. Kesin olan bir şey var ; o da bizim haricimizde pek çok ülkede durumun böyle olmadığı. Aksi takdirde geçen sezonun İskoçya Premier Ligi gol kralı Scott McDonald'ın Morwell Falcons diye bir takımdan 1999 organizasyonundan hemen sonra Southampton'a gitmesi açıklanamaz. Yine örneklemek gerekirse Carlos Tevez , Fernando Torres ve Niko Kranjcar gibi günümüz yıldızlarının takımlarında A takıma yükselmesi bu organizasyonda gösterdikleri performansın hemen ardına rastlar.

2005 Yazında Peru'da gerçekleşen organizasyonun performansa dayalı dağıtılan ödülü Adidas Golden Ball'u alan Brezilyalı Anderson olmuştu. Anderson o sıralar Brezilya Serie B'de Gremio forması giyiyordu. Daha 6 maça çıkmış ve henüz futbol kariyerinde tek gole sahip bir çaylaktı. O attığı tek gol Play Off finalinde takımı 7 kişi kalmışken Nautico'ya karşı gelmiş ve Gremio'nun yeniden ait olduğu lige dönmesini sağlamıştı. Turnuvadan ülkesine döndükten 1.5 ay sonra okyanusun bu cephesine transferini gerçekleştiriyordu. Anderson'u Brezilya'nın ikinci klasmanından Avrupa'ya kazandıran takım Porto oldu. 2005-2006 sezonunda sadece 3 maç oynayan Anderson'un talihsizlik odur ki 2006-2007 sezonunda bacağı kırılıyor ve 5 ay sahalardan uzak kalıyordu. Buna rağmen ligde 15 ve Avrupa'da 3 olmak üzere toplam 18 maç oynayabildi o sezon. Bu şanssız sezonun ardından Anderson, İngiliz devi Manchester United'ın tarihindeki 2. Brezilyalı oluyordu. Manchester United'a transferi – çalışma izninin hukuksal süreci yüzünden- resmiyet kazanmadan 2 gün önce ilk kez Dunga tarafından Brezilya Milli Takımına çağrıldı. Geçen sezonda Manchester United ile 38 resmi maç oynayan Anderson kendini her geçen gün daha da ispatlıyordu. Şu an 20 yaşında olan oyuncunun apoletleri arasında Brezilya Serie B Şampiyonluk Kupası , 2 tane Portekiz Super Liga Şampiyonluk Kupası , Portekiz Kupa Şampiyonluğu Kupası , Portekiz Süper Kupası , İngiltere Premier Ligi Şampiyonluk Kupası , Uefa Şampiyonlar Ligi Şampiyonluk Kupası , Pekin Olimpiyatlarında bronz madalya ve Copa America Şampiyonluk Kupası bulunuyor. Anderson bu sezon Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester United'ın 6. penaltısını gole çevirmiş ve kupayı bir sonra ki penaltılarda kaldıran ekipte olmanın coşkusunu yaşamıştı. Unutmadan Zenit'e karşı Rusya'da oynanan Süper Kupa karşılaşmasında sahaya ilk 11'de çıkmıştı.

Adidas Silver Ball'da Giovanni Dos Santos'a gitmişti. Dos Santos bizim grup maçlarımızda yendiğimiz ve üzerinde tamamladığımız Meksika'nın kadrosunda yer alıyordu ve şampiyon olmayı yine onlar başarıyordu. Takımın gollerinin yarısında onun asisti vardı. Turnuva dönüşü İspanya'nın bizde PAF Ligine denk düşen Juvenil A kategorisinde harikalar yaratıyor ve sezona kötü başlayan Barcelona'nın ezeli rakipleri Real Madrid'i deviren silahı oluyordu. Sezon sonunda ise A takımın kampına katılıyor ve Barcelona kadrosuna adım atıyordu. Bu gelişme ile birlikte Hugo Sanchez onu Meksika Milli Takımına çağırdı. 2006-2007 yılında yabancı kontenjanı kısıtlaması nedeniyle süre alamayan Dos Santos 2007 yazında İspanyol pasaportu taşımaya başlayınca 2007-2008 sezonunda tanınacaktı. Bizim kadroda herhangi bir oyuncunun gerçekleştiremediği kariyer hamlelerini tek başına yapmıyordu elbette. Avrupa devi Barcelona , Dos Santos için bütün hukuki gereksinimleri gerçekleştiriyordu. Futbola ve futbolcuya verilmesi gereken değer de bu olmalı kuşkusuz. Geçen yıl La Liga'da 28 maç süre alan isim Tottenham Hotspur'a transferi öncesi son kez formasını giydiği Katalan kulübüne Murcia'ya karşı hat-trick yaparak veda etti. Şu an kariyerine İngiltere Premier Liginde devam etmekte.





NURİ ŞAHİN

Adidas Bronze Ball bizim kadromuzdan bir oyuncuya veriliyordu. Bu ödüle layık görülen isim ise Nuri Şahindi. Nuri Şahin belki de kulüp kariyerinde Türkiye'ye uğramadığı için şu ana kadar iyi yönetiyor kendisini ve son 3 sezondur 20 maçın üzerinde oynuyor. Turnuva dönüşü Borussia Dortmund herhangi bir Türk kulübünün yapmayacağı hamleyi yaparak onu as takımda oynattı ve kadro yapamayacağı düşünülen geçen sezon ise futboldan soğumaması için Feyenoord'a kiraladı. Bu sezona hocası Bert van Marwijk'in talebiyle Borussia Dortmund'ta başladı. 11 Ekim'de oynanan Bosna-Hersek mücadelesinde Batuhan'ın yerine oyuna girdiği an orta sahada pas trafiği hareketlenmiş ve belki de maçın dönmesini sağlayan isimlerden biri olarak isminin anılmasını hak etmişti.

Bir de turnuvanın gol ayaklarına göz atalım isterseniz ,


Turnuvayı 5 golle kapayan Carlos Vela ise altın ayakkabı ödülünün sahibi oldu. Bu turnuva öncesi Meksika'nın Guadalajara Chivas kulübünde bulunan genç, hiçbir resmi maçta forma giymemişti. Vela , Guadalajara ile sadece antremanlara çıkan ve ailesinin yaşadığı kasaba yıldırım felaketiyle dağılmış sosyal huzuru olmayan bir ergenken bir anda Dünya sahnesindeydi. Brezilya'yı 3-0 yendikleri final maçından sonra aldığı altın ayakkabıyı o gün doğum günü olan babasına armağan eden Vela aynı zamanda futbol romantiklerinden de geçer not almayı başarıyordu. Klişe olacak belki ama bu oyunu gerçekten hayata benzetmek çok mantığa aykırı değil. İşler bir anda değişebilir ve yıldırım felaketi yaşayan sefil kasabanızda zor geçinen bir ailenin erkek evladıyken bir anda kendinizi spot ışıkları önünde bulabilirsiniz. Turnuvadan bir ay sonra 125 bin pounda Arsenal oyuncusu oluyordu. İngiliz hükümetinin Avrupa Birliği pasaportu taşımayan futbolculara karşı kısıtlaması nedeniyle hızlı bir operasyonla Latin kültürü ve Avrupa Kültürü arasında geçiş sağlayacağı İspanya'ya gönderiliyor ve Celta Vigo'ya kiralanıyordu. Çalışma iznini çıkartmak için yoğun uğraş veren Arsenal bu senenin Mayıs ayında 3 senelik bekleyişini sona erdiriyordu. Bu 3 sezonda Celta Vigo, Salamanca ve en son geçen sezon Osasuna forması ile izliyorduk onu. Bu sezon İngiltere'ye yerleşebilen Vela'yla ilk kez Newcastle United karşılaşmasında 63. dakikada Robin Van Persie'nin yerine oyuna girerken tanışabiliyorduk. Onun İngilizlerin gözüne girdiği maç ise Wenger'in 19 yaş ortalamasıyla sahaya çıktığı çok konuşulan Carling Cup mücadelesinde Sheffield United'a karşı yaptığı hat-trick oldu. Bu mücadeleden sonra Arsenal'in peş peşe oynadığı Hull City , Porto ve Sunderland maçlarında süre alması kaçınılmazdı. Bu sene Premier Lige renk getirmesi muhtemel ismi dikkatli gözlerle izlemenizi öneriyorum.

Gümüş ayakkabı yine Nuri Şahin'e giderken bronz ayakkabı ise bir diğer 4 gol kaydeden gurbetçi Türk Tevfik Köse'ye gidiyordu. Tevfik , turnuvadan sonra Bayer Leverkusen'de düzenli forma şansını bulamadı. Geçen sezon Ankaraspor'a kiralanan Tevfik , Türk futboluna çok şeyler sunması kesin gözüken (!) De Nigris – Necati Ateş ikilisinin arkasında yedek kalıyordu. Melih Gökçek'in takımı yine de insaflıydı diyebiliriz çünkü en azından bir sezon boyunca forma giydirilmeyen Tevfik'e sezonun kapanış haftasında Necati Ateş'ten yoksun kalınınca Bursaspor karşısında şans tanınıyordu. Koca lig sezonu Ankaraspor'da tek bir maç as çıkarak geçirdi Tevfik. Bu sezon ise Kayserispor'da hak ettiği değeri biraz daha görebileceğini umuyorum çünkü Tolunay Kafkas futbol algısı daha geniş olan bir teknik adam. Tevfik'i henüz 11 oynarken sadece Kocaelispor maçında izleyebilmemiz yine de düşündürücü gözüküyor.

Performansa dayalı ödüllere ve golcülere baktıktan sonra turnuvaya takım takım bir göz atıp birkaç örnekleme yaparak Milli Takımımıza gelelim.

Turnuvaya gruplarda veda eden Avustralya'dan Nathan Burns , Avustralya A Liginden – Adelaide United'tan geçen sezonun gönüllerde Yunanistan Şampiyonu olan AEK takımına transfer oldu.

Turnuvada 2. olan Brezilya kadrosundan Anderson'u konuştuk . Diğer isimlere göz attığımızda ; Marcelo Real Madrid'e, Denilson Arsenal'e, Sidnei Benfica'ya, Igor Sevilla'ya, Ramon CSKA Moskova'ya, Renato Bayer Leverkusen'e ve Celsinho Lokomotiv Moskova'ya transfer olmuş durumda.

BRUNO

Brezilya için turnuvanın açılış maçı olan Gambiya mücadelesinde 90 dakikada sahada duran ve finalde Meksika'ya karşı 64. dakikada oyuna giren forvet Bruno Mezanga ise bu sezon Bank Asya 1. Lig takımlarından Orduspor'a transfer oldu. Karadeniz ekibinin bu ezber bozan transfer stratejisini alkışlamamak elde değil. Bruno'nun Orduspor ile sözleşmesi sadece bu sezonluk ve sezon sonunda Orduspor eğer Süper Lige yükselmezse onu farklı bir takımda izleyeceğimiz kesin gibi.

Turnuvaya çeyrek finalde veda eden Çin'in kadrosundan Yu Dabao Benfica'ya transfer oldu ve sezonu Portekiz liginin orta sıra takımlarından Aves'te geçiriyor.

Turnuvaya grubunda 1 puanla sonuncu olarak veda eden Fildişi Sahilleri kadrosundan Zia Diabete Dinamo Bükreş'te oynuyor.

Turnuvaya yine gruplarda veda eden Gambiya kadrosunun forveti Jallow şu an Brondby'de ve o kadrodan Sandefjord , Brann ve New England Revolution takımlarına oyuncular dağıldı.

Turnuvaya gruplarda veda eden İtalya'da kaleci Enrico Alfonso Inter'e gitti ve şu an pişmesi için Serie B'de oyalanıyor. Lorenzo De Silvestri şu an Lazio sağbeği Brocchi'nin yedeği ve o olmadığı zaman kadro yapacak. İtalyanların ülke dışına fazla açılmadığı düşünülürse gençlerine daha fazla şans tanıması gerekiyor ama onların bizden aşağı kalır yanı yok. Uzun vadede bunun zararını göreceklerini düşünüyorum ama bu başka bir yazının konusu olabilir ancak.

Vela ve Dos Santos üzerinde durduğumuz şampiyon Meksika kadrosundan tandem Hector Moreno AZ Alkmaar takımında. Jorge Hernandez Barcelona'ya geldi ve yabancı kısıtlaması nedeniyle bir sezonluğuna 4. ligden bir takıma kiralanınca Dos Santos gibi bekleyebilecekken ülkesine geri dönmeyi tercih etti. Ülkesinde Atlas forması giyiyor.

Turnuva 3.sü olan Hollanda'nın kanat oyuncusu Marvin Emnes bu sene Middlesboro'ya transfer oldu. Kalecisi Tim Krul , Newcastle'da yedek kaleci ve kiralandığı dönem İskoçya Premier takımlarından Falkirk tribünlerinin sevgilisi olmuştu. İskoçya ligini oldukça yakından takip eden bir futbolsever olarak parmak ısırttığını söylemeliyim. Takımın tandemi turnuvadan sonra PSV'de kendini iyice kabul ettiren Marcelis oldu ve ilk kez Eylül ayında İzlanda ve Norveç ile oynayan Hollanda Ulusal Milli takımına seçildi. Solbek Erik Pieters turnuva sonrası Utrecht A takımına yükseldi ve bu sezon PSV'ye transferi gerçekleşti.

Turnuvaya 1 puanla veda eden ev sahibi Peru'nun forveti Daniel Chavez, Club Brugge forması giyiyor. Defans Zambrano ise bu sene Schalke 04 kadrosunda.

Turnuvaya sıfır çekerek veda eden Uruguay'dan orta saha Ramon bu sezon Serie A'da Genoa'ya geldi.

Turnuvaya çeyrek finalde veda eden Amerika kadrosunda Jozy Altidore önce okyanusun öteki tarafında büyük sükse yaptı ve Avrupalı futbolseverlerin yakından tanıdığı Juan Pablo Angel ile New York Red Bulls forvet hattında önemli bir renk haline geldi. Villarreal'e transferi ise onun için büyük bir sınav olacak çünkü Nihat sakat olmadığında formaya daha yakın gözüküyor. Defans Neven Subotic ise Borussia Dortmund'a imza attı.

Ve gelelim bizim Milli Takımımıza ;

Turnuvada 4 gol kaydeden ama ödüle layık görülmeyen Caner Erkin, 2 kez A Milli Takıma seçilmesine rağmen CSKA Moskova'da unutulmak üzere. Kaleci Volkan Babacan'ın Dinamo Kiev'e karşı oynaması birilerini nedense çok rahatsız etti. Bu sezon Fenerbahçe 2. eldiveni statüsüne erişebildi. Defans Mehmet Yılmaz ise Bursaspor'dan Yeni Turgutluspor'a yollandı. Orta saha Ferhat Bıkmaz'ın Hannover 96'da adını duyamadık bile. Galatasaraylı iki defans Erkan Ferin, Serdar Keşçi Beylerbeyi'ne yollanan kafilede ve kadro yapamıyorlar her maç orada. Bir diğer Galatasaray defansı Harun Karadaş şu an Kasımpaşa oyuncusu ve takımında kadro yapamadığı için Alibeyköyspor'da kiralık oynuyor. Deniz Yılmaz Ulm'den Bayern Münih'e geçti ve A takıma yükselemedi henüz. Yurt dışında olması nedeniyle bu ülkede olanlardan daha iyi bir gelecek edinecek gibi duruyor. Galatasaray forveti Özgürcan Özcan şu an Bank Asya 1. Liginde Sakaryaspor'da kiralık oynuyor. Kaleci Onur Kıvrak Karşıyaka altyapısından Trabzonspor 2. kaleciliğine kadar yükseldi ve oynayabildiği maçlarda ümit verdi. O da Trabzonspor kulübesinde Volkan Babacan ile aynı kaderi paylaşıyor. Defans Emre Balak kendisini Samsunspor'dan Gençlerbirliğine taşıdı. Bu sene 11'de istikrar sağlaması zor gözükse de, bunun gerçekleşmesi futbolumuz adına kazanç olacaktır. Defans Anıl Taşdemir bu sezon Ankaraspor kulübesinde oturuyor. Defans Ergün Berisha hala Grasshoopers'ın Paf takımında oynuyor. Kanat oyuncusu Murat Duruer Ankaragücü forması giyiyor ve kendisini hala tam anlamıyla kanıtlayabilmiş değil.Kadro içerisinde en umut verici isim olarak göze çarpıyor. Defans Aykut Demir , Nac Breda'da kadro yapamadığı için Hollanda 2. Liginde Excelsior'a kiralandı. Eray Birniçan Konyaspor'da kadro yapamayınca Samsunspor'a kiralandı ve Samsunspor da bile 2. kaleci pozisyonunda.

Tüm bu turnuvadan elimizde Türkiye'ye henüz hiç ayak basmamış Nuri Şahin ve Galatasaray'da yavaş yavaş ağırlığını koymaya başlayan Aydın Yılmaz haricinde bir şey kalmadı.Nuri Şahin'de bu sene Dortmund'ta tozlanıyor. Bu ülke futbolu ve bu futbolun gençleri adına endişelenen birileri olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder