24 Şubat 2009 Salı

Amatör Futbol ve İslam'ı seçen bir İngiliz forvet



İngiltere'de futbol neden güzel derseniz onların amatör kümesi bile gayet kurumsal bir şekilde yönetilip değer yaratılabildiği için derim öncelikle. İngiltere C Milli Takımı bu ligden seçiliyor. Her ne kadar bizim de amatör futbolcularımızdan bir Milli Takım oluşturuluyor olsa da biz bundan haberdar olamıyoruz. Türkiye'de amatör futboldan taze bir haber vereyim mesela.

Kaynak: Ajansspor

''Alınan bilgilere göre, Siirt Belediyespor-Şirvanspor karşılaşmasının 4. dakikasında Siirtspor 2-0 önde iken, maçın orta hakemi Mahir Tren, itiraz eden Şirvansporlu futbolculara kırmızı kart gösterdi. Bunun üzerine Şirvansporlu futbolcular, maçın orta hakemi Tren ile yan hakemler Selçuk Fakirullahoğlu ve Erhan Erdoğan'ı darp etti.

Hakemler Siirt Devlet Hastanesi acil servisinde tedavi edilirken, bazı futbolcuların göz altına alındığı belirtildi. ''


Yoruma hacet bir durum yok ve herşey aşikar.




İngiltere C Milli'den amatör oyuncular ise çok nadiren de olsa dünyanın gözünün üzerinde olduğu Premier League'e kadar yükselebiliyor. Bunun ne kadar ekstrem olduğunu kafanızda lütfen tartın. Yarı profesyonel bir oyuncu Premier League'e kadar yükseliyor. Steve Guppy gibi İngiltere Milli Takımına bile seçilen ''tek'' bir örnek bile var.

Erken yaşta yarı profesyonelliğinde bu takıma seçilip 17-21 yaş arasında kriket oynayan ve bugün Galler A Milli Takımının defansında bulunan Danny Collins gibi örnekler de mevcut. Ya da daha sonra Gana Milli Takımını seçen Agogo'da iyi bir örnek olabilir.


YAZIYI YAZMAMI SAĞLAYAN İSİM :



En enteresanı ise dipten tepeye bir Amerikan başarı hikayesi gibi yükselen Lee Hughes .

Lee Hughes 20 yaşındayken Kidderminster ile sözleşme imzalıyor. O aralar hem futbol oynuyor hem de çatı ustası olarak part-time çalışıyor. Zor bir hayat yani. Kidderminster'da henüz ikinci sezonundayken takımını Konferans Finaline taşıyan performansa imza atıyor. Dile kolay , bir sezonda tam 35 gol !

Onun tabiriyle rüya gerçeğe dönüyor ve bir amatör futbolcuya ödenen rekor bonservis bedeli 200.000 Pound ile West Bromwich Albion'a transferi gerçekleşiyor. Kidderminster taraftarına ömür boyu bu kulübün taraftarı olma sözünü o yıllarda veriyor. 1997-2001 yılları arasında West Bromwich'in kilit oyuncusu oluyor ve hatta 98-99 sezonunda 31 gol kaydederek o sezon İngiltere'de 4 farklı ligde oynayan binlerce profesyonel oyuncu arasında en fazla gol atan isim oluyor.

Daha sonra WBA onu Premier Lig'e çıkarken 5.000.001 Pound'a Coventry'e satıyor. Sözleşmesinde 5 Milyon Pound'ın üzerinde bonservis bedeli ödenirse gidebilir şeklinde bir madde yer almaktaydı. 2001-2002 sezonu 34 senenin ardından Premier League'ten düşmüş olan Coventry formasıyla geçiyor ve o yıl 15 gol atıyor. Play off potasında bile bulunamıyorlar.

2002'de Premier Lig'e West Bromwich Albion'a gidiyor , hem de 2.5 Milyon Pound'a . Şu an Blackburn Rovers'ta oynayan Jason Roberts'ın yedeği oluyor. Takım onun geldiği sezon küme düşmenin, Hughes ayrıca ise Premier League'de gol kaydedemenin üzüntüsünü yaşıyor.



West Bromwich'in bir sonraki sezonda 13 golünü atıyor ve bir üst lige çıkmasını sağlıyor.Fakat gelin görün ki Ağustos'ta hapishaneye giriyor.

Hatalı sürüş nedeiyle bir kişinin ölümü ve bir kişinin ağır yaralanmasını sağladığı sezonun erken dönemindeki dava anca sezon sonu tamamlanıyor. Takım arkadaşları İngiltere Premier Lig'e dönerken o da cezaevinin yolunu tutuyor.

Olay buradan sonra daha da ilginçleşiyor. Hapishanedeyken ölümüne sebebiyet verdiği adamın kızı ile görüşüyor. Bazı akrabaları ile de görüşüyor daha sonra. Bu sürede İslam dinini seçiyor ve İslamiyet ile ilgili kitaplar okumaya başlıyor. 10 sene sürüş yasağı alıyor. Hapishanedeyken West Bromwich Albion sözleşmesini feshediyor ve para alamıyor artık. İslam'a sımsıkı bağlanıyor bu dönemde. Aynı zamanda bir yerel ligde aynı hapishaneyi paylaştığı takım arkadaşlarıyla bir nevi ''Cezaevi Takımı'' kurup futbola devam ediyor.

Hapishaneden çıktığı ilk gün bir basın açıklaması yapıyor. Ölümüne sebep verdiği merhumun kızından(Douglas Graham) ve akrabalarından kameralar önünde özür diliyor. Douglas ile konuşmasının vicdani sebeplerden kendisine , başka sebeplerden Douglas'a iyi geldiğini anlatıyor. Korkunç kararlar alıp inanılmaz hatalar yaptığını ve bunların geri kalan hayatında hep zihninde olacağını söylüyor. Mevcut ailesi ile olan bağlarının bu olaydan sonra çok daha güçlendiğini, karısı ve çocuğunu eskisinden de daha çok sevdiğini dile getiriyor. Hapishaneden çıkarılma sözleşmesinde yer almamasına rağmen şu an pek çok sosyal sorumluluk projesinde onun ismini görüyoruz.

Geçen sezon hapishaneden çıkınca Oldham Athletic'te yeniden futbola başladı hem de haftalık 1.800 Pound'a. Bu para onun hapishaneye girmeden önce kazandığı paranın %10'u bile değildi. Geçen sezon Ocak'tan sonra sakatlık ve kadro problemi yüzünden süre alamadı ama play-off'u kıl payı kaçıran Oldham Athletic'in en fazla gol kaydeden 2. ismi oldu.

Bu sezon ise 32 yaşında eski zamanlarına nazire yaparcasına maçlar çıkartıyor Oldham Athletic formasıyla. Performansına şuradan bakabilirsiniz : http://www.soccerbase.com/players_details.sd?playerid=3687


Oldham Athletic'ten bir Müslüman'ın hikayesiyle bitirdik yazıyı. Umarım keyif almışsınızdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder